Yaşöm Gönüllüleri AkademiK.Ö.Y. Kongresi’ne Katıldı

Köye Öğrenci Yardımı (K.Ö.Y.) Projesi kapsamında bu yıl ikincisi düzenlenen AkademiK.Ö.Y Kongre’si 14-17 Mart tarihleri arasında düzenlendi. YAŞÖM’ümüzü temsilen Aleksandra, Barış (ben) ve Yücel olarak yerimizi aldık.

“Biz bir HAYAL kurduk” anlayışıyla yola çıkan ve yollarına şevkle  devam eden K.Ö.Y. Projesi Gönüllüleri…  Bursa – Uludağ Üniversitesi çıkış noktası olsa da arkadaşlarımız bu projenin ülke geneline yayılması konusunda kararlılar. Bu kongre de bu düşüncenin temel taşını oluşturuyor. Projenin tanınırlığı, ülke çapında yaygınlaşması ve katılımcılarla olan etkileşimin geliştirici etkisi… Kongre süresince misafirperverlikleri, sorulara özenle verdikleri cevaplar bunun güzel örnekleriydi.

K.Ö.Y. Projesi ile “Kırsal Kalkınma” hedefleniyor. Yapılan ön çalışmalarla ihtiyaç bölgesi belirleniyor ve çalışmalar başlıyor. Bölgedeki çocuklarla haftalık, planlı çalışmalar yapılıyor. Bu süreçte gelişime bölgedeki halk da dahil ediliyor. Oluşturulan kültür evi ile kadınlara, köy kahvehanesinde de erkeklere haftalık eğitimler veriliyor. Unutmamakta fayda var… Kültür Evi ile çocuklara çeşitli etkinliklerle beceri kazandırılıyor. Bölgede yapılan zirai, tıbbi araştırmalar ile bölgenin ihtiyaçları saptanıyor ve bununla ilgili bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Projenin en önemli noktalarından biri de sadece yerel kaynakları kullanıp, dışa bağımlı olma ihtimalinden kaçınılmasıdır.

Yazımızın sonunda bu proje ile ilgili internet adreslerini paylaşacağız elbet. Onun öncesinde bizleri etkileyen birkaç duruma göz atalım ve ilham alalım derim;

  1. Yaptığımız ve yapacağımız projeler konusunda hisselerimize önemli bir paylar düştü… Nedir bunlar? Öncelikle, Projelerimizde ön çalışmalar yapmalı, alanımızdaki kuruluşlarla yapacağımız etkileşimin daha da geliştirici olacağını aklımızda tutmalıyız.
  2. Gönüllü çalışmalarımızda hedef kitlemizin yanı sıra, bölgedeki halkı, yerel kaynakları da sürece dahil etmemiz gerekiyor. Böylelikle proje daha çok sahipleniliyor ve seviliyor.
  3. Projelerimizde hedef kitlemizin ihtiyaçları, değerlerini de göz ardı edemeyiz. Çalışmalarımızın sürdürülebilirliği açısından, bu birbirimizi anlama için önemli.
  4. Çalışmalarımızda öncelikle kendi yerelimizden başlamalıyız. Bu daha pratik olacak. Verimli olabilmesi için süreklilik, gelişim sürecinin takibi ve geri dönüşler gerekli. (Projenin en sevdiğim yanlarından biri buydu. Proje yapmak için yapmış olmak değil, derinlemesine ve özenli çalışmak)

AkademiKÖY Kongresi süresince kendimizi tanıtma ve diğer çalışmaları tanıma fırsatı elde ettik. Özellikle Doğu – Batı Kampımız pek bir ilgi gördü.

Proje ile ilgili internet adresleri aşağıdadır. İncelemenizi ve destek olmanızı öneririm. Bu tür çalışmaların yaygınlaşması çok faydalı olacak. Bu güzel organizasyon için bu şevkli gençlere Teşekkür ediyoruz ve çalışmalarında başarılar diliyoruz…  Takibinizden ayrılmamak üzere!

http://bizbirhayalkurduk.org/

Gençtur “Gapgenç Festival”in Düzenleme Komitesinde

GENÇTUR’un da düzenleme komitesinde bulunduğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en geniş kapsamlı gençlik etkinliği olan GAPGENÇ Festival’in hazırlık çalışmaları sürüyor. 4-7 Mayıs tarihleri arasında Siirt’te gerçekleştirilecek olan festivalin düzenleme komitesini oluşturan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri son hazırlıkları gözden geçirmek amacıyla Siirt’te bir araya geldi. 23-25 Mart günlerinde yapılacak hazırlık çalışmalarının sonunda festivalin taslak programı oluşturulacak. Bu yıl Festival’de Şevval Sam, Pinhani konserlerini yanısıra, Türkiye’nin dört bin yanından gelecek gençlerin oluşturacağı atölyeler, STK Fuarı, paneller ve söyleşiler yer alacak. Festivale ayrıca 60 farklı ülkeden gelecek olan gençler de katılacak. GENÇTUR da göndereceği yabancı gençlerden oluşan bir uluslararası gönüllü gruba ile festival süresince festival düzenleme komitesine yardımcı olacak.

Açık Radyo’da Bahar Şenliği Var!

Aşağıda Açık Radyo’nun “9. Açık Radyo Şenliği” İle İlgili Basın Bültenini Bulacaksınız

9. Açık Radyo Şenliğinde

9 Gün 99 saat yayındayız

24 Martta

94.9da!

Dinleyici Destek Projesi özel yayınlarımızın dokuzuncusunu idrak ettiğimiz bu bahar, her zaman olduğu gibi son derece heyecanlıyız. 24 Mart Cumartesi sabahı başlayacak radyo şenliğimiz 9 gün 99 saat sürecek.

Ortak yayın ülkesinde!

Nice yıldır Açık Radyonun yanında yer alan dostlarımızdan ve katılımcı dinleyicilerimizden oluşan bir koro yayında olacak; söz ve müziklerini tüm Açık Radyolularla bu ortak alanımızda paylaşacak.

Böylelikle, gezegenimizi, demokrasimizi, ekonomimizi, meydanlarımızı, parklarımızı, topluluklarımızı, mahallelerimizi ve hepimize ait olan, paylaşmakta olduğumuz başka ne varsa onları, yani bütün öteki ortak değerleri korumak için bir kez daha ses çıkaracağız.

Özel yayında, Açık Radyonun neredeyse 1 yıla yayılan, ama mutlu sona ulaşmak üzere olan o tuhaf taşınma macerası ve artık düpedüz 4 nesli birbirine bağlayan insanî hikâyesi de bir şekilde yer alıyor: Babaanneler, oğullar, torunlar, torun çocukları, birlikte ses veriyorlar…

Ses verdiğiniz sürece ses var!

İşte bu yılki Açık Radyo Şenliğine ses veren dostlardan bazıları: Akın Eldes, Ayşe Kadıoğlu, Ayşe Tütüncü, Barış İçin Müzik, Burhan Şeşen ve Gökhan Şeşen, Burak Güven ve Harun Tekin (Mor ve Ötesi), Buzuki Orhan Osman, Café Aman İstanbul, Cem Mansur, Ceylân Ertem, Fehmiye Çelik (Kardeş Türküler), Feryal Öney (Kardeş Türküler), Filiz Ali, Gevende, Geveze, Hale Soygazi, Haydar Ergülen, İlksen Başarır ve Mert Fırat, Kaan Sezyum, Kenan Işık, Lale Mansur, Marsis, Mazlum Çimen ve Saki Çimen, Mircan Kaya, Sabahat Akkiraz, Selçuk Yöntem, Sumru Ağıryürüyen, Şahin Alpay ve Elvan Alpay, Şebnem İşigüzel, Ümit Ünal.

24 Mart sabahı 94.9da buluşmak üzere

Açık Radyo

Yıldız Teknik Üniversitesi 14. Kalite Günleri fark yaratmaya geliyor.

2010-2011 döneminde bütün öğrenci kulüplerinin bağlı bulunduğu sosyal bir platform olan Üniaktivite’nin düzenlediği en aktif kulüp yarışmasında iş ve kariyer alanında en aktif kulüp seçilen Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü’nün geleneksel ve en büyük organizasyonu olan Ulusal Kalite Günleri bu sene 14. kez düzenleniyor.

Kalite Günleri, her yıl farklı bir ana başlık altında düzenlenen “seminerler, paneller, çalışma atölyeleri, vaka analizi, sunum yarışması, parti ve eğlenceler” gibi çeşitli organizasyonların bir arada olduğu, üst düzey şirket çalışanlarının konaklamalı ve konaklamasız Türkiye’nin dört bir yanından gelen katılımcılarla buluşturulduğu 4 güne yayılmış bir etkinlikler dizisidir.

2×2=14 Bugüne kadar bildiklerinizi unutun. 14. Kalite Günleri fark yaratmaya geliyor.

ELGİNKAN Vakfı tarafından desteklenen etkinlik bu sene formatında yapılan yenilikler ve değişiklikler ile katılımcılarına tamamiyle farklı bir deneyim sunacak. “Kendi şirketini yarat!” sloganı ile yola çıkan proje sıradan seminer zincirlerinden farklışarak programını departman çalışmaları ve interaktif oturumlar ile güçlendiren Kalite Günleri katılımcılara bir şirket ambiyansı yaratarak onları gelecek iş yaşamlarına daha iyi hazırlamayı hedefliyor.

Geceleri Sosyal Aktivitelerde Yer Alın!
Seminerlerden sonra düzenlenen sosyal aktiviteler ile kendinizi geliştirmenin yanı sıra eğlencenin de tadına varın.

Ulusal Katılımcıların Uçak Bileti Bizden!
Sunexpress’in desteklediği organizasyona İstanbul dışından gelecek konaklamalı katılımcılarımızın gidiş-dönüş uçak biletleri ücretsiz.

Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!
Twitter’da #kalitegunleri resmi hashtaginden ve twitter.com/KVK_14KG resmi hesabından Facebook’da facebook.com/14.kalitegunleri sayfasından gelişmeleri takip edebilirsiniz.

Hemen Başvurun!
Hemen başvurup bu şirket smilasyonu deneyimini yaşamak ve ücretsiz gidiş dönüş uçak bileti avantajına sahip olmak için http://www.ytukvk.org.tr/ adresini ziyaret edin.

Arama Kurtarma Derneği AKUT’un ‘Deprem Eğitimi El Kitabı’na Ulaşmak İçin Tıklayınız…

İlk kural; panik yapmamak ve dışarı çıkmaya çalışmamak.
DEPREM ÖNCESİ

  • Evinizdeki emniyetli noktaları belirleyin. Deprem esnasında tavan ağırlığı veya mobilyalar, üzerine düştüğü yatak, kanepe, sandık, çamaşır makinesi gibi sert ve sağlam nesnelerin yanında bir boşluk bırakır, bu alan hayatınızı kurtarabilir.
  • Binanızın inşaat standartlarına uygun yapılıp yapılmadığını kontrol ettirin.
  • Depremi ailenizle konuşun. Depremin ne olduğunu anlamak, özellikle çocuklarda, konuyla ilgili panik ve korkunun azalmasını sağlar.
  • Yüksek ve ağır mobilyaları, beyaz eşyaları duvara sabitleyin.
  • Kırılan cam parçaları yüzünden yaralanmamak için yatağınızı ve koltuklarınızı pencerelerden uzak yerlere yerleştirin.
  • Cam kırıklarından yaralanmalar hareket kabiliyetinizi azaltacağı için muhakkak terlik giyin. Yatak odanızda daima terlik bulundurun.
  • Yangın ve gaz zehirlenmelerine karşı sobanızı ve borularınızı sabitleyin.
  • Telefonların yanında acil yardım numaraları bulundurun.
  • Deprem sonrası olası kayıplarınızı güvence altına almak için işyerinizi, evinizi ve eşyanızı, hatta ailenizi sigorta ettirin.
  • Deprem sonrası hızlıca alıp çıkabileceğiniz bir acil deprem seti oluşturun.

Kamplar Aileleri Bekliyor

Gönüllü çalışma kampları yalnızca gençler için değil.  Ailece de kampa gidebilirsiniz. Türkiye, ABD, Almanya, Estonya, Gürcistan, İsviçre ve İtalya’daki toplam 14 kamp aileleri kabul ediyor.  Tek koşul en az 1 yetişkin bir de 12 yaşına kadar bir çocuk.  Anne-baba olmak da gerekmiyor. İsteyen yeğeniyle, kardeşiyle hatta yaşlılar torunlarıyla da katılabilir. Kamplar hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için  kevser.yavuz@genctur.com adresine yazabilir, ya da 0212 – 244 62 30’dan 115’i tuşlayabilirsiniz.

Zürih’te Film Kampı

Sinemaya genç yönetmenler kazandırmak amacıyla düzenlenen kısa film yarışması kapsamında görev alacak gönüllüler aranıyor.  İsviçre’nin Zürih kentinde 9-15 Nisan arasında gerçekleştirilecek olan Uluslararası Gönüllü Çalışma Kampı,  özellikle sinemaya ilgi duyan gönüllüler için güzel bir fırsat. Kamp kapsamında kısa film yapımı atölyesi de var.

Tarihleriniz uygunsa bu kampa katılmak için workcamps.out@genctur.com‘a yazabilirsiniz.

Kampın ayrıntılarını görmek için buraya tıklayınız.

Gençtur, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde!..

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gençlere yurtdışı fırsatlarını anlattık. Geçen yıl da YTU Yıldız ve Davutpaşa Kampüslerinde hem stand hem de tanıtım faaliyetlerımiz olmuştu. Bu yıl da öğrenciler son derece meraklı bir şekilde Gençtur programlarına ilgi gösterdiler ve öğrenmek istediklerini sordular. Yıldız Teknik Üniversitesi ile iyi ilişkiler önümüzdeki yıllarda da gelişerek devam edeceğe benzer. Haydi Teknik Üniversiteliler kampa, InterRail’e, AGH’ye !!!

Victor’un Kitabı “Yaşam Dönüşümdür” Yayımlandı

“Bu kitabı yazacak mıyım bilemiyorum” diyordu yıllar önce bir yazısında… O kitabı yazdı ama yayımlandığını göremeden aramızdan ayrıldı… Makalelerinden oluşan “Yaşam Dönüşümdür” adlı kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı.

Bir yıl önce baharın yaklaştığı bugünlerde aramızdan ayrılan Victor’umuzun ekolojik yaşam anlayışını temel alarak hemen her alanda yazdığı makalelerden oluşan kitabı, dernekteki arkadaşları tarafından yayıma hazırlandı. Kitapta onun kaleminden yaşam öyküsü; yeni ekonomiden doğa dostu yaşama, an’ı yaşamaktan ölüme kadar yaşamın hemen her alanında makaleleri, el yazısıyla yazdığı yazıları, çizimleri, fotoğrafları ve hakkında yazılanlar yer alıyor.

Victor, kurucusu olduğu Buğday Derneği’nin çalışmalarına temel oluşturan “yaşam dönüşümdür” sözünün önemini kitapta şöyle açıklıyor: “…Kendini gerçekten iyi hissetmenin, sağlıklı olmanın, iletişim kurmanın, gelişmenin, topluma faydalı olmanın ve birçok aradığımız meziyetin en etkin aracı hizmet etmek… Buğday Derneği’nin ‘yaşam dönüşümdür’ sloganı doğru, sevdiğim bir ifade, tamamlayıcısı da ‘dönüşüm, hizmet ile şekillenir’ olabilirmiş.”

Kitabın girişinde yer alan iki önsöz Atlas Dergisi Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek ve Açık Radyo’nun kurucularından Ömer Madra tarafından kaleme alındı.

Özcan Yüksek “Sihirli Sepet” başlıklı yazısında Victor Ananias’tan bir masal kahramanı olarak söz ediyor: “Bir adam varmış, ince yüzlü, karakaşlı, kara gözlü, kısa kesilmiş, kara saçlı, genç bir adam. Koluna taktığı sepetiyle, insanlara gerçek yiyeceğin ne olduğunu anlatır, hasta dünyanın ve onun insanlarının iyileşmesinin yolunu onlara gösterirmiş. Bunu yaparken de, sepetinden çıkarıp uzattığı yiyeceklerin tadına baktırarak iyiliğin tadına alıştırırmış. Bu adamın adı Victor’muş. Bir gün herkesi şaşırtarak ortadan kaybolmuş. Bana sorarsan ey okur, bu masal böyle başladı, ama böyle bitmeyecek…”

Önsöz yazısında Ananias’ı “Hüda-i Nâbit” olarak adlandıran Ömer Madra ise şöyle diyor: “Victor Ananias’a bir “ekolojist” ya da “doğa âşığı” demek, eksiksiz bir tanımlama olmaz. Onu öyle tanımlamak, hem onun kişiliğini, hem de doğa kavramını biraz indirgemek, olduğundan küçük göstermek anlamına gelebilir. Doğa’nın kendisi gibi bir “şey”di o, desek, belki daha doğru olur.”

Kitabı yayıma hazırlayan arkadaşları ise kitapta onunla ilgili yazdıkları yazıda şunları söylüyorlar: “O, gerçek bir iz bırakandı. Ama bunlar durağan, kalıcı, yok eden izler değildi. Değen, dönüşen ve dönüştüren izlerdi. Son nefesini baharın yeni filizlendiği bir günde verdi. Yeryüzüne bıraktığı son nefes, bugün pek çok cana ilham oluyor.”

Victor’un 7 Mart 2012’de piyasaya çıkan kitabı bütün kitapçılardan ve aşağıdaki linki tıklayarak edinebilirsiniz:

dukkan.bugday.org

Bilgi için: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği

(0212) 252 52 55

http://www.bugday.org/

http://www.victorananias.org/