Bizden Haberler

Bir Yanda Yoga ve Sanat, Bir Yanda Salça

GENÇTUR’un yetişkinlere yönelik olarak  düzenlediği alternatif tatil seçenekleri her geçen yıl daha fazla ilgi görüyor. “GENÇTUR’da bana göre bir şey var mıdır ki?” sorusunun yanıtı “Evet, GENÇTUR’da her yaşa göre bir kamp var.“   İzmir Yenişakran’da  mavi ile yeşilin buluştuğu Afacan Gençlik Evi’ndeki yetişkinler için 2 seçenek var.

İlk seçenek 19-26 Temmuz arasındaki Yoga ve Sanat kampı. Sabah akşam düzenlenecek yoga seansları arasında takı, ebru, fotoğraf, drama ve resim etkinliklerinden istediğinize katılabilirsiniz. Kampın ücreti, ikişer kişilik odalarda kalıp nefis ev yemekleri yiyerek 7 gece tam pansiyon konaklama dahil 700 TL.

27 Temmuz – 11 Ağustos arasında birer haftalık 2 devre olarak düzenlenecek kamplarda ise salça ve erişte yapımının yanı sıra sebze kurutmayı öğrenebilirsiniz.  Kamp süresince üretilen ürünlerin satışından elde edilen gelirle maddi olanakları kısıtlı çocuk ve gençler aynı yerde kamp yapma olanağı sağlanıyor. Üstelik ürettiğiniz salçalardan birer kavanoz da size hediye ediliyor. Kamp ücreti, , ikişer kişilik odalarda kalıp nefis ev yemekleri yiyerek 7 gece tam pansiyon konaklama dahil 500 TL.

Her iki kampta yabancı katılımcılar da yer aldığından öğrendiklerinizin yanısıra İngilizcenizi geliştirme şansınız da var. Kamp yeri ve alternatif kamplar hakkında ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.

Avrupa Gidiş Dönüş 170 Euro’dan Başlıyor

Türk Hava Yolları, Avrupa’nın pek çok şehrine 170 Euro’dan başlayan fiyatlarla gidiş dönüş bileti olanağı sağlıyor. Farklı şehirlere farklı tarihlerde geçerli olan bu fiyat uygulaması özellikle kampçılar ve Interrail gezginleri için oldukça cazip bir fırsat yaratıyor. Gidiş dönüş tarihlerinizin indirim sunulan tarihlere uyması durumunda fiyatlar oldukça cazip hale geliyor. Yurt dışı uçuşlarınızda THY’nin nokta uçuşlarının yanısıra diğer Avrupa Havayolları ile aktarmalı olarak da uygun fiyatlı gidiş-dönüş biletlerini GENÇTUR’dan alabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi için; 0212 – 244 62 30’dan 120, 121 ve 130’u tuşlamanız yeterli.

Yaşöm Gönüllüleri İş Başında

GENÇTUR’un aktif gönüllülerinin oluşturduğu Yaşayarak Öğrenme Merkezi ‘nde (YAŞÖM) düzenlenen etkinliklere katılan gençler boş zamanlarını ve hafta sonlarını çeşitli gönüllü çalışmalarla değerlendiriyorlar.

Hafta içi Ümraniye’deki Çınardibi Kültür Merkezi’nde İngilizce derslerine katılan gençler, geçen hafta sonu da Ataşehir’deki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde (NGBB) çocuklar için düzenlenen etkinliklerde görev aldılar. Bitki tanıtma, çim adam yapma, alçı boyama , vb. etkinliklerde çocuklara yardımcı olan 10 YAŞÖM gönüllüsü, NGBB’deki gönüllü çalışmalarını yaz ayları boyunca da sürdürecek.

Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı’nda Çocuklar gibi Şendik!

Ataşehir sizce nasıl bir yer? Gökdelenler, dev siteler arasında İstanbul’un oldukça hızlı büyüyen bir ilçesi değil mi? Nezahat Gökyiğit Botanik Parkı ise (www.ngbb.org.tr) bu gökdelenlerin arasında (Ağaoğlu her yerden bize varlığını hatırlatıyordu!) adeta bir cennet. Şenlik süresince bazı günler hava kapalı olmasına rağmen aileler çocuklarını şenliğe getirmekte hiç çekinmediler. Bazı zamanlarda o kadar çok çocuk etkinliklere katılmak için akın etti ki onları ancak birkaç saat sonraki seanslara alabildik. Peki neler yaptık Botanik Parkı’nda? Kimimiz çocuklara çim adam yapmayı öğrettik, kimimizse alçı boyama atölyesinde çocuklarla alçıdan hayal gücümüzün sınırlarını zorlayarak çeşitli şekiller oluşturduk. Sanırım çocukların hayal dünyası bizimkinden çok daha geniş. 10 kişiyle katıldığımız Botanik Parkı’ndaki şenliğe katılan arkadaşlarımız hemen NGBB gönüllüsü olmak için formlarını bile doldurdular. Son olarak gönüllülerimizden Yücel Özdemir’in etkinlik sonrası yazdığı duyguları size ne kadar iyi zaman geçirdiğimizi anlatmak için yeterli olacaktır;

Ben vallahi çocukları sevmediğimi düşünüyordum. Ama sonradan fark ettim ki seviyormuşum. Botanik bahçesine gelince, gökdelenlerden bir dünyanın arasında kalmış, doğanın güzel bir örneği diyebilirim. Hatta o kadar beğendim ki, bugün gittim genel gönüllülük formunu doldurup, temmuzda başlamak üzere sözleştim.

ÇEKÜL’den Geleneksel Fidan Dikim Şenliğine Davet!

“DURUP DİKİLMEKLE GELİP DİKMEK ARASINDA ORMANLAR KADAR FARK VAR!”

ÇEKÜL Vakfı 7 Ağaç Ormanları Geleneksel Dikim Şenliği 20 Mayıs Pazar günü İstanbul Kemerburgaz Akpınar Köyü’nde yapılacak. Dikim şenliği herkese açık. Ulaşım, ayrıca dikimlerin ardından sahada yapılacak ikramlar da ücretsiz.

Şenliğe Çekül ile birlikte gidelim diyorsanız!
Taksim Gezi Oteli önünden saat 10.30’da otobüs kalkacaktır. Otobüsle gelmek isteyenler 0212 249 6464 nolu telefonu arayabilir.

ÇEKÜL

Yunanistan Yolcuları Belli Oldu

GENÇTUR’un proje ortağı olduğu ve Yunanistan’da gerçekleştirilecek olan “Youth Inside Me” isimli gençlik değişimine gitmeye hak kazananlar belli oldu. 4 katılımcının gideceği değişim programı için GENÇTUR’a 21 genç başvurdu. 11 ve 12 Mayıs’ta yapılan değerlendirmelerin sonunda Derya Karabulut, Elifcan Özyıldırım, Damla Keskin ve Turgay Çelik katılımcı olarak seçildiler. 27 Haziran – 5 Temmuz tarihleri arasında Atina’da gerçekleştirilecek olan etkinlik kuşaklar arası çatışma ve anlaşma konularında farklı ülke ve kültürlerde yaşananları ortaya koymayı ve çözümler üretmeyi amaçlıyor.

Bahar Kamplarımız Başladı

GENÇTUR’un 2012 yurt içi kampları programı kapsamında yer alan 2 bahar kampımız geçtiğimiz günlerde başladı. Türkiye’nin tarihi yürüyüş yollarını ortaya çıkarmak ve tanıtmak amacıyla çalışmalar yapan Kültür Rotaları Derneği’nin işbirliği ile düzenlediğimiz ilk kampımızda GENÇTUR gönüllüleri Artvin’in Yusufeli İlçesi’ndeki Kaçkar Dağları’nda yer alan yürüyüş yolunun işaretlenmesi ve onarımı işinde çalışıyorlar. Bu grupta G.Kore, Fransa, Hollanda, ve Kanada’dan 6 gönüllü bulunuyor.

Bahar kamplarımızın ikincisi ise Ankara’da yapılıyor. Ankara Mamak’ta zihinsel engellilere eğitim veren Tahsin Özkent İş Okulu’na GENÇTUR tarafından yollanan gönüllüler, hem okul öğrencileri için etkinlikler düzenliyor hem de okulun bahçe duvarını öğrencilerle birlikte resimlerle süslüyor. Bu grupta da G. Kore, Gürcistan, Kanada ve Meksika’dan gelen 5 gönüllü yer alıyor.

Her 2 kamp da Mayıs sonuna kadar sürecek.

Küresel Vatandaşlık Temasında Bir Gençlik Festivali: GapGenç Siirt

“Küresel Vatandaşlık” teması ile 4.sü Siirt’te düzenlenen GapGenç Festivali’ne YAŞÖM ve GENÇTUR olarak katılım gösterdik.  4-7 Mayıs arasında gerçekleşen festivalde; paneller, atölyeler, gösteriler ve sergiler katılımcıların değerlendirmesi gereken olanakları sunuyordu. Ancak bölgede yaşayan halk için konserler daha ilgi çekiciydi ve en büyük katılımları yine bu konserler aldı.

Katılımcıların Kızılay çadırlarında konakladığı festivalde yağmurun şiddeti zor anların yaşanmasına sebep oldu. Öyle ki son gün konserleri de tamamlanamadı. Aktiviteler genel itibariyle Siirt Üniversitesi’nde, kamp alanında yapıldı. Oluşturulan STK Fuar alanı da çeşitli gösterilere sahne oldu.

Festival boyunca STK Fuarı ve atölyelerde önemli roller üstlendik. Gerçekleştirdiğimiz “Sosyal Girişimcilik” ve “Başka Dilde Aşk” atölyeleri ile katılımcılarımızla eğlenceli çalışmalar yaptık ve bilgi aktarımında bulunduk. Sosyal Girişimcilik Atölyemizde; Sosyal Sorumluluk ve  Sosyal Girişimcilik konuları arasındaki farklar ele alındı. Katılımcılarımızla  beyin fırtınası sonrası sosyal girişim geliştirme örnek çalışması yapıldı (Solda). Başka Dilde Aşk Atölyemizde, Farklı kültürlere sahip iki aile ve bu farklılıkların neden olduğu çatışmalar ele alındı. Katılımcılarımız önceden belirlenen beden dilleri ile anlaşmaya çalıştılar ve oldukça eğlendiler (Sağda)

STK Fuarı’nda ise hem merkezimizden hem de çalışmalarımızdan bashetme imkanı bulduk. Görücüye çıkardığımız Doğu-Batı Kampımız yoğun ilgi gördü ve başvurular için form yetiştirmekte zorluk çektik. Umuyoruz ki bu sene de kampımız farklı kültürlerin buluşma, kaynaşma noktası olacak ve katılımcılarımız oluşturacakları ağlarla güzel çalışmaların temelini atacaklar. Öncesinde ise katılımcılarımızı seçebilme konusunda yoğun, tempolu zamanlar bizi bekliyor olacak.

Farklı şehirlerden, farklı ülkelerden katılan gençler bu festival ile  birbirlerini tanıma imkanı bulabildi.  Ancak yine de bu festivalle en güzel tanışma biz gençler ve büyüklerimiz arasında oldu. STK Fuarı ile beraber kendimizi ve çalışmalarımızı onlara tanıtma fırsatı elde edebildik. Gençler olarak bugüne ve geleceğe doğru emin adımlarla yürüdüğümüzü göstermek önemliydi.

Bir sonraki GapGenç Festival durağı Adıyaman olacak. Başka bir temada, farklı katılımcılarla daha bir renkli ve güzel geçmesini dileriz… Sonraki maceramızda neler yaşarız ve burada neler paylaşırız bilemeyiz. Ancak; Yaşöm’ü takip etmeye devam edin…

Umut, Sevda ve Düş’ün Ateşlediği Yer: Çınardibi Kültür Merkezi

YAŞÖM olarak 22 Nisan’da güzel ve anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdik. Ümraniye’de çalışmalarını sürdüren Çınardibi Kültür Merkezi’nin konuğuyduk. Merkezin gönüllüleri ile tanıştık ve pek çok genç arkadaşla sohbet etme imkanı bulduk.

Çınardibi Kültür Merkezi; İngilizce, Matematik, Tiyatro, Pandomim, Gitar ve Bağlama Kursları ile beraber çocukların ve gençlerin faydalanabileceği ortamlar hazırlamaya gayret ediyor. Bağışçılarının desteği ve var olan imkanları değerlendirerek güzel çalışmalara imza atıyorlar. Belli zamanlarda çıkarılan Çınardibi Dergisi, merkezin çalışmalarıı güzel bir şekilde yansıtıyor. Okuyucuların dergi içeriğini belirlemede rol alması derginin sevilmesinde ve sahiplenilmesinde önemli bir etken. Okuyuculardan şiirler ve yazıları dergide görmek mümkün.

Kursların yanısıra eğitici seminerler, festivaller ve gösteriler de düzenleniyor. Sadece gençler için değil bölgede yaşayanları da bu sürece dahil etmeye çalışıyorlar.

Özellikle genç arkadaşlarımızı heyecanlandıran bir organizasyondan da bashetmek isteriz. O da Çınardibi Futbol Turnuvaları… 5.si düzenlenecek olan turnuvada takımlar kuruluyor ve sonrasında heyecanlı bekleyiş başlıyor.

Futbol Turnuvası belirli kurallar dahilinde, futbolun bir spor dalı olarak güzellikler içerisinde sürmesini amaç ediniyor. Bu oyunda kötü sözler yok, hile yok… Dostluk ve iyi mücadele var. “Uyuşturucuya ve Çeteleşmeye Karşı, Dostluk İçin Futbol Oynyoruz” sloganı ile önemli mesajlar veriyorlar.

Çınardibi’nde kış dönemi kursları sona erse de İngilizce Kursunun kapanışı için sürece dahil olabildik. AGH Gönüllülerimiz Magda ve Elisenda genç arkadaşlarımızla kısa bir İngilizce çalışması yaptılar. Bu etkinlikte arkadaşlarımız çok eğlendiler ve öğrendiler. Bu bizi de çok mutlu etti.

Merkezin gönüllü ağabeyleri Devrim ve Fatih ile de zaman buldukça sohbet ettik, derneği tanımaya çalıştık. Birlikte ne tür çalışmalar yapabileceğimiz ve var olan çalışmaları nasıl geliştirebileceğimiz odaklandığımız noktalardı. Müzik ziyafetiyle güzel bir kapanış yaptık.

Umuyoruz ki bu dinamik ve şevkli ekiple beraber güzel çalışmalar yapacağız. Ziyaretimiz bize de bir çok değer kazandırdı ve bunu ekip arkadaşlarımızla da paylaşacağız. Anlatacağımız daha çok şey var ve bizi takip etmeye devam edin!

Çınardibi Kültür Merkezi ve Dergisi ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz…

http://www.cinardibidergisi.com

Çevre Dostu YAŞÖM

YAŞÖM her hafta düzenli bir şekilde devam ettirdiği Konuşma Kulüpleri’nin yanı sıra birbirinden farklı atölyeleri ile de adından bolca söz ettirmeye devam ediyor. Bunların bir yenisine geçtiğimiz günlerde Çevre Atölyeleri eklendi. Değişik yaş gruplarında farklı disiplinlerden gelen lisans öğrencisinden master öğrencisine ve çalışanına kadar yaklaşık 15-20 kişiye 2 hafta boyunca ilgiyle izlenen sunumlar yapıldı. Yaşayarak Öğrenme Merkezi olarak bir yeniliğe daha imza attık. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Programında yüksek lisansına devam eden gönüllümüz Mahir Yazar’ın sunumlarıyla “Çevre ve Çevre Politikaları” üzerine halen devletler düzeyinde devam eden güncel konuları tartışma fırsatımız oldu. İki hafta süren seminerler serisinde birinci hafta “Küresel Isınma ve Yenilenebilir Enerji”, ikinci hafta ise “Ekoköyler ve Permakültür” hakkındaki bilgilerimizi zenginleştirdik.

 1. HAFTA – KÜRESEL ISINMA VE YENİLENEBİLİR ENERJİ Çevre Atölyelerimizin 1. Haftasında Küresel Isınma ve Yenilenebilir Enerji üzerine konuştuk. Öncelikle grubu kaynaştırmak için yaygın öğrenme metotlarına başvurduk. Sonrasında katılımcılarımızdan, atölye süresince ne gibi beklentileri olduğunu birebir yazmalarını istedik. Geri bildirimlerle önümüzdeki haftalarda oluşturacağımız teknikleri ve konuların ayrıntılarını belirlemiş olduk. Arkadaşımız Mahir, sunumunun ilerleyen kısımlarında karbon emisyonu hakkında ülkeler çapında bilgilendirme yaptı. Özellikle gelişmiş ülkelerde (örn. Çin ve ABD) gerçekleşen karbon ticaretini anlattı. Aynı zamanda Kyoto Protokolü üzerine konuşuldu ve her birimizin bu konu hakkındaki fikirleri alındı. Bizlerin görüşünü aldıktan sonra bu protokol üzerine bir tartışma başladı. Konuya vakıf olan katılımcılar daha az bilgi sahibi olan katılımcıların konu hakkındaki bilgilerini derinleştirdi. Sunum, karbon ticareti ve yenilenebilir enerji ile ilgili videoların gösterimi ile daha interaktif bir hale geldi. Mahir arkadaşımız aynı zamanda Türkiye’nin, Dünya Sürdürülebilir Çevre İndeksi sıralamasında 18. Olduğunu gözler önüne sererek yüreklere su serpti. Seminerin sonunda 3-4 kişilik gruplar oluşturarak yenilenebilir enerji konusunda farklı algıları olan farklı grupları temsil ettik. Bu simülasyon oyununda bir grup çok uluslu şirketleri, başka bir grup gelişmekte olan ülkeyi (Türkiye), bir başka grup gelişmiş ülke olurken son grup ise çevre ile ilgili bir STK oldu. Gruplar birbirlerine kendi politikalarını anlatarak ve birbirleri üzerinde etki kurmaya çalışarak birbirlerinin artılarını ve eksilerini konuştular. Atölye sonrası bu çalışma sonrası katılımcıların düşünceleri alındı ve durum değerlendirmesi yapıldı.

2. HAFTA – EKOKÖYLER VE PERMAKÜLTÜR İkinci haftamızda ise üzerine konuşup kafa yorduğumuz konu, sürdürülebilir tarım – sürdürülebilir ekonomi ve bunun canlı bir örneği olarak da dünya genelinde “ekoköy” diye adlandırılan yaşam modelleri oldu. Sunumlarda katılımcıların aktif hale getirildiği yöntemlere başvuruldu. İlk etapta katılımcılara tüketim alışkanlıklarıyla ilgili bir takım sorular yöneltildi. Bunların bazıları: – Yeşil tüketime katkıda bulunuyor musunuz? – Doğaya zararlı olduğunu bildiğiniz halde kullanmaya devam ettiğiniz ürünler var mı? – Bu ürünlerden vazgeçebilir misiniz? – Bu ürünlerin yerine kullanabileceğiniz alternatif bir ürün ne olabilir? gibi sorulardı. Bu sorulara verilen cevaplar doğrultusunda interaktif bir tartışma ortamı oluştu.

Sunum esnasında dünyadaki farklı bölgelerden iyi tarım uygulamaları örnekleri ile ilgili videolar izlendi. En ilgi çekicisi ise no-dig gardening olarak bilinen ve toprak üstü gübreleme çalışmalarına dayanan yöntem hakkındaki video oldu. Sunum sonrasında ilgi çekici bir atölye yaptık. YAŞÖM Çevre Atölyesi Katılımcıları gruplar oluşturarak kendi ekoköylerini kurdular. Her bir gruptan farklı yorumlar ve farklı bakış açıları doğdu. Böylelikle bu sene ilki yapılan Çevre Atölyeleri ile YAŞÖM gelecek seneler için umut verdi.

Volkan İncekara
Deniz Balkaş